GELECEK 50 YILDA PETROL TÜKENECEKTİR |
24 Kasım 2012 tarihi itibari ile 110 Dolar
civarında olan ham petrolün varil fiyatı 1970 yılında 1.80 Dolardı. Peki neden bu petrol fiyatlarında 42 yıl
içerisinde bu kadar hızlı bir artış gerçekleşti.
Kimilerine göre bölgesel savaşlar,
kimilerine göre petrol üreten ülkelerin daha çok gelir elde etme istekleri,
kimilerine göre büyük devletlerin çıkarları…., Kimilerine göre de gerçekler.
Gerçek şudur; petrol kaynaklarının sabit
olmasından dolayı, yakın gelecekte petrol üretimi petrol tüketim talebini
karşılayamayacaktır. Kısaca petrol fiyatları artmaya devam edecektir. Dünyada
yapılan araştırma ve incelemelerde,
-Petrolün varil fiyatı eğer 200 Doların
üstüne çıkarsa petrol ekonomik olmaktan çıkarak çok stratejik bir kaynak olacağı,
-Ve bu durumun yakın gelecekte (en geç
50 yıl içerisinde) gerçekleşeceği değerlendiriliyor.
Bu durumun, Dünyada savaşlar dahil bir
dizi sancıların yaşanacağını işaret etmektedir
Bunun farkında olan ülkeler, çoktan buna
çözüm bulmak için çalışmalara başlamışlar ve bunun için çok çeşitli bilimsel
araştırmalar başlatmışlar ve bununla paralel olarak ARGE yatırımları yapmışlar ve yapmaya da devam etmektedirler.
Petrolün tükenmesi durumunda Dünyadaki ortak kanı, alternatif çözümler bulunmasıdır.
Bu kapsamda;
Petrolün tükenmesi durumunda Dünyadaki ortak kanı, alternatif çözümler bulunmasıdır.
Bu kapsamda;
-su,
Hidrojen Petrolün Yerini Alacaktır
|
-güneş
-ve rüzgar enerjisi gelecek için alternatif enerji kaynakları olarak gösterilse de
petrol için alternatif bildiğimiz suyun ayrıştırılmasından elde edilen hidrojendir.
Nükleer enerji ise sakıncaları ve
çevreye verdiği zararlardan dolayı tercih edilmemekte, var olan nükleer
santrallerinde kapatılması için uygun çözümler bulunması çalışılmaları sürdürülmektedir.
Asıl çözüm; Hidrojen enerjisi konusunda her alanda yatırım, teşvik, ARGE, akademik ve bilimsel çalışmalara ağırlık verilmesidir.
Bugünün teknolojisi, Hidrojenin üretimi ve kullanılması konusunda
yüksek maliyet gösterse de petrolün varilinin 200 dolara tırmandığında cazip
hale gelecek, belki o güne kadar hidrojen üretim ve kullanım maliyetleri de
yapılacak çalışmalarla çok aşağılara çekilebilecektir.
Gelecekte petrole alternatif gösterilen ve Evrenin temel enerji kaynağı
olan Hidrojen, bildiğimiz suyun elektrolizi ile elde edilen ve evrendeki en
basit ve en çok bulunan element olup; renksiz, kokusuz, zehirsiz ve havadan
14,4 kez daha hafif bir gazdır.
Eksi 252 °C'ta sıvı hale getirilebilen Hidrojenin 1 kilogramı;
-2,1 kg doğalgaza,
-Ve 2,8 kg petrolün sahip olduğu enerjiye sahiptir.
Diğer taraftan; ABD’den Japonya’ya, Rusya’dan Avustralya’ya tüm dünyada
hidrojenin babası olarak tanınan Prof. Dr. Nejat VEZİROĞLU’dur
Bu bağlamda alternatif enerji kaynağı olarak;
-Yenilenebilirlik,
-Maliyet,
-Çevre kirliliği,
-Kullanımda kolaylık kriterleri belirleyici rol oynayacaktır.
Bu kriterler değerlendirildiğinde güneş enerjisi, rüzgar gücü ve su geleceğin en önemli Alternatif Enerji Kaynakları olma özelliklerine sahip olmalarına karşın özelliklerinden dolayı petrole alternatif olamayacağı görülmektedir. Petrole alternatif olarak aynı özellikleri gösteren Hidrojen olduğu kabul görmektedir.
Bu kriterler değerlendirildiğinde güneş enerjisi, rüzgar gücü ve su geleceğin en önemli Alternatif Enerji Kaynakları olma özelliklerine sahip olmalarına karşın özelliklerinden dolayı petrole alternatif olamayacağı görülmektedir. Petrole alternatif olarak aynı özellikleri gösteren Hidrojen olduğu kabul görmektedir.
Bu çerçevede yakın gelecekte Hidrojen (Petrolün tükenmesine paralel olarak) ;
-Araçlarda, uçaklarda, gemilerde ve trenlerde yakıt enerjisi olarak kullanılmaya başlanacak;
-Evlerde, işyerlerinde, hastanelerde v.b. ısınma, ısıtma, aydınlatma
sistemlerinde diğer enerji kaynaklarının yerini alacaktır.
Güneş, Dünyayı ısıtmaya ve Gökyüzünde parlamaya devam ettiği sürece Hidrojen üretilip, tüketilmeye devam
edilecek ve çok yakın gelecekte Petrolün
Yerini Alacaktır.
Dünyadaki gelişmeler
ve eğilimler yukarıda belirttiğim şekilde devam ederken, birde ülkemizdeki
duruma bakalım.
Hepimizin bildiği gibi ülkemiz enerji konusunda dışa bağımlı bir ülke
konumundadır. Her ne kadar ülkemizde petrol kaynakları olduğu gündeme getirilse
de bu husus söylemden öteye geçememiştir.
Bugün için gerçek olan ve çoğumuzun bildiği tükettiğimiz petrolün
- %8,6’sı ülkemizde üretilmekte,
- geri kalan %91,4’lük bölümü ise ithal edilmektedir.
Üstelik petrol tüketimi, petrol fiyatları artsa da her geçen gün artış göstermektedir.
(PETDER Verileri)
Enerjide dışa bağımlılık durumu, sadece
petrolde değildir, doğalgaz konusunda da dışa bağımlıyız.
Ülkemizde, bugün için enerji konusunda
Nükleer santral, Baraj özellikle HES.ler, rüzgar ve güneş enerjisi üzerinde
duruluyor ve bu konularda Devlet desteği sağlanmaya çalışılıyor. Ancak; bu
çalışmalar ülkemizin enerjide dışa bağımlılıktan kurtaracak çalışmalar olarak
yeterli değildir.
Ülkemizi enerjide dışa bağımlılıktan
kurtaracak tek enerji kaynağı Hidrojendir. Bunun için Nükleer santral ve
HES.ler konusunda yapılan gayret ve yatırımların yön değiştirerek Hidrojene
yönlendirilmesi gerekmektedir.
Mevlüt BAYRAK
24 Kasım 2012
2 Yorumlar