ANA SAYFA RESİM (HTML)

reklam

site logo

İstanbul Depremi Hakkında Uzmanların Görüşleri


Ülkemizdeki birçok uzman, yakın zamanda Marmara Denizi’nde en az 7 büyüklüğünde deprem meydana geleceğini söylüyor. Ancak Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, bu görüşlerin tam aksini savunuyor. 

İstanbul’u etkilemesi beklenen olası Marmara depremi için birçok farklı tez var. 

Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Doğan Kalafat"Bizim bildiğimiz Marmara Denizi kaynaklı bir deprem olacaktır. Bunun tehlikesi bellidir. Bununla ilgili, fay oradan geçti, buradan geçti diye konuşmamıza gerek yok. 



Tehlike bellidir Marmara'da. Marmara Denizi'nin içerisinden geçen bir kol ki bu kol 7'nin üzerinde bir deprem üretecektir. Bunun yeri bellidir ama zamanını söyleyebilmemiz mümkün değil. Yalnızca yapabildiğimiz istatistiksel çalışmalardır. Bu da 2030'a kadar yüzde 64 olasılık, 2050'ye kadar yüzde 75 olasılık, 2090'a kadar yüzde 95 olasılıkla bu deprem olacaktır" diyor.

Naci Görür, Celal Şengör, Hasan Sözbilir, Haluk Özener gibi uzmanlar, Marmara Bölgesi’nde en az 7 büyüklüğünde deprem beklediklerini söylüyorlar. 



Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan ise, Marmara Denizi’nde depremin olacağını ama zikredilen şiddetlerin yanlış olduğunu söylüyor.

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, görüşleri;

Üşümezsoy, ise“İstanbul yani Marmara Bölgesi deprem riskinin en düşük olduğu bölge” ifadelerini kullandı.



"Bundan sonra Marmara'da büyük deprem olmayacak" diyen Üşümezsoy,
Kuzey Marmara'da bahsi geçen o fayın olmadığını açıkladı

ŞENER ÜŞÜMEZSOY: 99 Depreminde açıklamıştım İstanbul’da yıkıcı bir deprem yok diye. Çeşitli gazete manşetlerinde benim sözlerim halen yayınlanıyor. O gün Aktüel gazetesinde dedim ve halen diyorum, “Beklediğimiz yüzyıl depremi buydu (99 depremi). Bundan sonra Marmara’da büyük yani yıkıcı bir deprem yok.” 

O dönem yine farklı sesler,” Adalar kırılmadı, kırılacak ve büyük deprem olacak” dedi. Ben fayın Yalova-Çınarcık tarafından gittiğini söyledim. Bu konuda da görüşüm doğru çıktı. Ben o dönem Düzce’de deprem riski olduğunu açıkladım. Söylediklerimi 1 ay sonra Düzce Depremi doğruladı. 

Bir de o dönem Tekirdağ kuzeyinde bir depreme dikkat çekmiştim. Fakat Tekirdağ kuzeyindeki fayın ( Tekirdağ – Silivri arası ) 1912 tarihinde kırılmış olduğu ortaya çıktı. 1894’teki deprem, Yalova – Çınarcık kıyısını yani Yeşilköy’ün açıklarına kadar kırmıştı. 

Bu bilgiler de Marmara Denizinde 99 depremi öncesi 2 tane büyük kırılmanın olduğunu göstermişti. Biri 1894’te 60 km Yalova – Çınarcık arasında ( bu kırılma 50cm kadar kırıldı. ) diğeri de 1912’de 60 km Tekirdağ – Silivri arasında olarak 2 büyük kırılma gerçekleşti. Geride orta sırtta (Orta Marmara)  50 km’lik bir fay kaldı.

Kuzeydeki beyaz fay, ölü bir faydır. 30 yıl içinde beklenen depremde bu ölü fay esas alınmıştır. Dolayısıyla %65 ihtimali ile öne sürülen, 30 yıl içinde olacağı beklenen korkutucu bir deprem olmayacaktır.

Kısacası Kumburgaz tarafından bahsediyoruz. Kalan fay burada. Burası normal deprem segmentinde yani dediğim gibi büyük deprem üretmeyen bir faydan bahsediyoruz. Bu fay 6,5’lik deprem üretir.  (Ulusal ve Sosyal Medyada yayınlananlar)




Tarih boyunca bir çok deprem yaşayan İstanbul, depremle Bizans İmparatorluğuna başkent olmasından 12 yıl sonra, 342 yılında tanıştı, ancak kent depremden çok fazla etkilenmedi. İstanbul halkı, bir çok küçük sarsıntının dışında 447, 542, 1296, 1509, 1719, 1766, 1894, 1912, 1935, 1963 ve 1999'da meydana gelen depremlerle korku dolu anlar yaşadı.



İstanbul, ilk depremini Bizans İmparatorluğunun başkenti olmasından 12 yıl sonra 342 yılında yaşadı. Ancak kent depremden çok fazla etkilenmedi. 

İstanbul, 24 Ağustos 358'de İzmit'i yerle bir eden depremle yeniden sarsıldı. Kentte, 402, 412, 417, 423, 437 ve 442 yıllarında meydana gelen depremler çeşitli hasarlara yol açtı. 

İstanbul'da 447'de meydana gelen deprem büyük yıkıntıya neden oldu. Bu yıllarda ''Tanrının Kırbacı Atilla'' Roma ve İstanbul'u tehdit ettiği için surların önemli bir kısmının yıkılması, kentte paniğe yol açtı. İstanbullular, bu tehdidi önleyebilmek için gece gündüz çalışarak surları bir kaç ayda tamir etti. 

Sonraki yıllarda da İstanbul depremlerle sallanmaya devam etti. 450, 477, 487, 525, 533 yıllarında meydana gelen depremler İstanbul'da hasara sebep oldu. Bir çok evi, surları, heykelleri yıkan 16 Ağustos 542'deki şiddetli deprem, binlerce insanın ölmesine neden oldu. 

İstanbul'da 7 Mayıs 558'de gerçekleşen deprem çok büyük hasara yol açtı, Ayasofya'nın kubbesi çöktü, yüzlerce ev yıkıldı.  (sbs Yapı)

1509 Konstantiniyye depremi veya 1509 Büyük İstanbul depremi, 10 Eylül 1509 tarihinde merkez üssü Marmara Denizi'nin kuzeydoğusu olan, 7.2 Ms (± 0.8) büyüklüğünde meydana gelen deprem. Tarihsel kayıtlara göre deprem sonucunda Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti Konstantiniyye'de 4 bin ila 13 bin arasında kişi hayatını kaybetti, 10 binden fazla kişi yaralandı, yaklaşık 1070 hane yıkıldı ve binlerce yapı ağır hasar aldı. 

Ayrıca depremin ardından oluşan ve yüksekliği bazı yerlerde 6 metreyi aşan tsunami dalgaları şehrin surlarını aşarak güzergahı üzerindeki semtlere ağır hasar verdi. En büyük yıkımın İstanbul'da olduğu depremin etkisi Bolu'dan Edirne'ye kadar hissedildi. 

Yarattığı ağır hasar sebebiyle halk arasında "Küçük Kıyamet" (Kıyamet-i Suğra) olarak adlandırılan deprem, son 500 yıl içinde Marmara bölgesinde gerçekleşmiş olan en büyük ve en yıkıcı depremlerden birisi olarak kayıtlara geçti. (Wikipedia)


HabereYorum; 
👉Tarihi depremler incelendiğinde istanbul, Adalar, Yalova, Tekirdağ ve Marmara Denizinin civarında olan depremlerden etkilendiği görülmektedir. 

👉Eğer İstanbul'da ve/veya civarında çok yıkıcı bir deprem olsaydı Kız Kulesi, Galata Kulesi, Ayasofya, Tarihi Surlar... bugün ayakta olmazdı.  

👉Deprem olmaz, olmayacak demiyoruz. Ancak, bu durumun bazı uzmanlar tarafından çok abartıldığını değerlendiriyoruz.

#İstanbulDepremi, #TarihteYaşananDepremler, #Pazar 

Yorum Gönder

0 Yorumlar