Maraş Katliamı veya Maraş Olayları,
ETİKETLER; #MarasKatliamı, #MarasKatliamınıUnutmayacağız,
#1978MaraşKatliamınıUnutma
19 Aralık ile 26 Aralık 1978'de Kahramanmaraş'ta
meydana gelen Alevilere yönelik katliam. Resmi rakamlara göre yedi gün süren
olaylar sırasında 120 insan öldürüldü. Alevilere ait 200'ün üzerinde ev
yakıldı, 100'e yakın işyeri tahrip edildi. Yirmi üç yıl süren davalar sonunda
22 kişi idam, 7 kişi müebbet hapis, 321 kişi de 1–24 yıl arasında ceza
almıştır. Katliamda önemli rol oynayan 68 kişiye ise ulaşılamadı.
12 Eylül Darbesi'ne sebep olan olaylardan biri olarak kabul edilmektedir. Millî İstihbarat Teşkilatı'na göre olayların başlamasında "Türk-Kürt meselesi" de etken olmuştur.
Siyasal
nedenlerle körüklenen Alevi-Sünni ayrılığının Kahramanmaraş'ta gerginliği
tırmandığı bir dönemde, 19 Aralık'ta kentteki Çiçek Sineması'na, o dönemin
ender milliyetçi filmlerinden biri olan, Cüneyt Arkın'ın başrol oynadığı Güneş
Ne Zaman Doğacak isimli filmin gösteriminde, saat 21:00'de patlayıcı madde
atılması, olayların başlangıcı olmuştur.
Kalabalık sağcı bir grup ile Türkoğlu ilçesinden gelen bir grup ülkücü Kanımız Aksa da Zafer İslam’ın ve Müslüman Türkiye sloganlarıyla seyirci kitlesini coşturarak Cumhuriyet Halk Partisi il merkezine, PTT ve Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER) binalarına saldırdı. Bombanın patlamasından hemen sonra, Ülkücü Gençlik Derneği Kahramanmaraş şube başkanı Mehmet Leblebici ve ikinci başkan Mustafa Kanlıdere'nin talimatları ile bombayı attığı iddia edilen Ökkeş Kenger, Ankara'ya Ülkücü Gençlik Derneğine telefon ederek yardım talebinde bulundu.
Ertesi
gün Alevilerin yoğunlukla oturduğu Yörükselim Mahallesi'nde bir kıraathane
bombalandı. Bombalama sonucu kahvehanede bulunan mahalle sakinleri yerlere
yattı. Bomba şans eseri kahvehane penceresinin altındaki betona isabet ederek
kahvehaneye girmedi.
Olay
sonucunda Gıjgın Dede adlı bir mahalleli vefat etti. 21 Aralık öğle saatleri
Hacı Çolak ve Mustafa Yüzbaşıoğlu adlı iki sol görüşlü Alevi öğretmen silahlı
saldırı sonucu yaşamlarını yitirdi. O zamanki Kahramanmaraş valisi Tahsin Soylu
kentte askeri güç gönderilmesini istemiş, ancak talebi uygun görülmemiştir.
22
Aralık'ta öğretmenlerin cenazelerinin getirildiği camide bulunan sağcı bir
grup, ölenlerin cenaze namazının kılınmasına karşı çıkarak engelledi ve
kalabalığın dağılması ile cenazeler ortada kaldı. Güvenlik güçlerinin
müdahalesi ile karşılaşmayan sağcı grup, kent çarşısına yürüyerek orada
toplanmış olan Aleviler ve Sünnilerle çatışmaya girdi. Çatışmalarda üç insan
öldürüldü.
24
Aralık'ta saldırıların polis kuvvetlerine yönelmesi üzerine, polis ile halk
arasında çatışmayı önlemek amacı ile kentteki bütün polisler görev dışı
bırakıldı. Sünni kesim bundan istifade ederek Aleviler üzerindeki baskılarını
arttırdı. İnsanlar galeyana gelmiş, durum kontrolden çıkmış ve il genelinde
kaos ortamı yaşanmıştır. Günlerce süren karşılıklı saldırıları önlemek amacı
ile Kayseri ve Gaziantep'ten askeri birlikler gönderildi.
Maraş
olayları patlak verdiğinde CHP iktidar, Bülent Ecevit ise başbakandı. Olaydan
sonra CHP’nin içişleri bakanı İrfan Özaydınlı yaptığı açıklamada olayların
sebebinin sol örgütler olduğunu söyleyerek partisinden büyük tepki almıştır.
Sonrasında da içişleri bakanlığından istifa etmek zorunda bırakılmış, yerine
Hasan Fehmi Güneş getirilmiştir.
Bülent
Ecevit, olayların kendisinin uzun süredir direndiği sıkıyönetim talebine
zorlamak için kontrgerillalar tarafından çıkarıldığını bildirdi.
Olaylar
nedeniyle Diyarbakır, İzmir, Suriye-İran-Irak gibi sınır boylarını çevreleyen
iller de dahil olmak üzere birçok ilde sıkıyönetim ilanı gündeme gelmiş ve 26
Aralık 1978 saat 7.00'den itibaren İstanbul, Ankara, Kahramanmaraş, Adana,
Elazığ, Bingöl, Erzurum, Erzincan, Gaziantep, Kars, Malatya, Sivas ve Şanlıurfa
olmak üzere, toplam 13 ilde sıkıyönetim ilan edilmiştir. Daha sonra bu illerin
sayısı arttırılmıştır.
Saldırılar
sonucunda resmi verilere göre 150 kişi öldürüldü, 176 kişi yaralandı, Alevilere
ait 200'ün üzerinde ev yakıldı. 100'e yakın işyeri tahrip edildi. Resmi olmayan
beyanlara göre ise ölü sayısı 500'e yakındır. Şeyh Adil Mezarlığı'nda topluca
defnedilen kurbanların defin yerinin tam olarak neresi olduğu ve defin
tarihinde dini tören yapılıp yapılmadığı bilinmemektedir.
Yargılama
Sıkıyönetim
mahkemelerinde açılan davalar 1991 yılına kadar sürmüş, çoğunlukla sağ ve aşırı
sağ görüşlü olarak nitelenen toplam 804 kişi hakkında dava açılmıştır. Sanıklardan
29 kişi idam, 7 kişi müebbet hapis, 321 kişi de 1-24 yıl arasında hapis
cezaları ile cezalandırılmıştır. İdam ve müebbet hapis cezaları dışındakilere
1/6 oranında cezai indirim uygulanmış ve cezaları azaltılmıştır. Sıkıyönetim
mahkemesinin kararı Yargıtay tarafından bozulmuş, yeniden yapılan yargılama
sonucunda idam cezaları uygulanmamıştır.
Katliamın
müdahil avukatları Ceyhun Can 10 Eylül 1979'da, Halil Sıtkı Güllüoğlu 3 Şubat
1980'de ve Ahmet Albay 3 Mayıs 1980'de öldürüldü.
Ceza
alanların cezaları da 1991 yılında çıkarılan Terörle Mücadele Kanunu nedeniyle
ertelendi ve daha sonra da serbest bırakıldılar. Bu kişilerden bazıları daha
sonra milletvekili olarak TBMM çatısı altında yer aldılar.
O
zamanın CHP milletvekili Oğuz Söğütlü, Kahramanmaraş'ta yaşananların açık
soykırımdan başka bir şey olmadığını, Alevi nüfusun yüzde 80'inin kenti terk
ettiğini iddia etti.
Olayın
bir numaralı sanığı Ökkeş Kenger yargılanıp beraat etti ve soyadını Şendiller
olarak değiştirdi. Daha sonra 1991 yılında Refah Partisinden 19. Dönem Kahramanmaraş
milletvekili seçildi.
Devlete ait gizli rapor
Basına ve kamuoyuna yansıyan iddialara göre, olayların ardından istifa eden dönemin İçişleri Bakanı İrfan Özaydınlı katliamın açığa çıkartılması için özel bir ekip görevlendirdi.
Hazırlanan
ayrıntılı rapor İçişleri Bakanlığı'na
sunuldu. Ancak raporun içeriği gizli tutuldu.
Raporda
katliamın planlayıcılarının "26 seyyar piyango bayisi görünümünde şehre
geldikleri saptanmıştır" denildiği ve Bahçelievler Katliamı sanıklarından
Ünal Osmanağaoğlu, Haluk Kırcı, Bünyamin Adanalı, Ahmet Ercüment Gedikli gibi
isimlerin katliamın yaşandığı günlerde Kahramanmaraş'ta olduklarının
kaydedildiği öne sürülen iddialar arasındadır.
#MaraşKatliamı
— Habere Yorum 🌏 (@Habere_Yorum) December 19, 2020
Valinin, Askeri Güç İstemesine Rağmen Gönderilmeyen,
‘’Kanımız aksa da zafer İslam’ın ‘’
ve ‘’Müslüman Türkiye ‘’ sloganlar ile katledilen
120 Alevi Vatandaşımız..
Yakılan 200 ev,100’e yakın iş yeri#1978MarasKatliamınıUnutma https://t.co/P7QdbZSxtM pic.twitter.com/3ysMrKZYmz
#MaraşKatliamı
— Habere Yorum 🌏 (@Habere_Yorum) December 19, 2020
⏬
Şehir mezbahaya dönmüştü.!!!
Ancak; Devlet 3 Gün boyunca Maraş’ta yoktu#1978MarasKatliamınıUnutma #AkpKepenkKapattirdi
👇https://t.co/P7QdbZSxtM pic.twitter.com/qGvTdeTn8e
#MaraşKatliamı Tarihimizin Kara Lekelerinden Biridir.
— Mevlüt Bayrak (@mevltbayrak) December 20, 2020
BOP Kapsamında 12 Eylül 1980 Faşist Diktatörlüğü için zemin hazırlanmıştır.
Olayda Katledilen Canlarımızı Saygıyla Anıyoruz .
MARAŞ KATLİAMINI UNUTMAYACAĞIZhttps://t.co/S38yGN5Zft pic.twitter.com/HcLVcRvszG
0 Yorumlar