ANA SAYFA RESİM (HTML)

reklam

site logo

SOÇİ MUTABAKATI'NIN DEĞERLENDİRİLMESİ

soçi mutabakatı ile ilgili görsel sonucu

Putin ve Erdoğan Görüşmesi;
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'nin sekiz yıllık iç savaşındaki son durumunu şekillendirmek için ortak gündemle Salı günü güneydeki Rus tatil şehri Soçi'de bir araya geldi.

10 Maddelik Anlaşmanın içeriklerinden ve yaklaşık 6 saat süren görüşmelerden anlaşılan  özellikle Türkiye’nin Esat Rejimi ile irtibata geçmesi konusunda Putin’nin , Erdoğan’dan talepleri olduğu ve bu taleplerinin de üzerinde çalışılması kaydıyla kabul ettirdiğini anlıyoruz.

Bu uzun süren görüşmelerin sonucunda İki lider, çok net olmayan, üzerinde çalışılması gereken ve dolaylı olarak Suriye Rejimi ile Türkiye’nin görüşmesi gerektiğini işaret eden 10 maddelik bir mutabakat zaptı imzaladı

Soçi Mutabakatı’yla,  YPG’nin 150 saat içinde sınırdan 30 km. çekilmesinde uzlaşıldı. Erdoğan-Putin görüşmesinde Suriye’nin toprak bütünlüğü vurgusu yapıldı. Bildiride Türk-Rus ortak devriyesi kararı alındı. Ankara-Şam arasındaki Adana Anlaşması’nın önemine değinildi.

Bu kapsamda Mutabakatın İçeriği Özetle ;
- ABD ile yapılan 'çekilme anlaşması' ve Rusya ile varılan 'Soçi Mutabakatı' sonrasında PYD, Türkiye'nin güneyinde kalan bölgede 30 kilometrelik hattan çekilmiş olacak. 

- Soçi Mutabakatı'nın 3. maddesi gereği Tel Abyad ve Rasulayn'ı içine alan  32 kilometre derinlikteki mevcut Barış Pınarı Harekatı alanı Türkiye ile Milli Suriye Ordusu (Özgür Suriye Ordusu) kontrolünde olacak. 

- Yine Soçi Mutabakatı gereği, Barış Pınarı Harekatının alanı sınırlarının batısı ve doğusunda 10 kilometre derinlikte, Kamışlı hariç, Türk-Rus ortak devriyeleri gerçekleştirilecek. (Kamışlı kasabası bu 10 km'lik bölgeye dahil edilmeyecek)

Değerlendirme;
Bazı istisnalar var; Kamışlı kasabası bu 10 km'lik bölgeye dahil edilmeyecek. Anlaşmanın, Türkiye-Suriye sınırının tüm uzunluğu boyunca mı; Yoksa  sadece PYD’nin kontrolünü yaptığı alanlarda mı uygulanacağı açık değil.

Bu kapsamda PYD,  taviz vermek zorunda kalacak; Anlaşma, YPG veya SDF 'den mevcut çatışma alanının dışında da  taviz vermesi  istenecek. Bu çerçevede YPG, Manbic ve Tal Rıfat kentlerinden de çekilecek.

Ancak; bu durum PKK/PYD’nin tamamen etkisizleştireceği anlamına gelmiyor. Yine de PYD elinde bulundurduğu diğer bölgelerde etkili olabilir. Bu durum; Türkiye’nin Esat Rejimi ve Rusya ile olan ilişkileri ve özellikle Türkiye’nin Esat Rejimi ile görüşmelerine bağlı.

Anlaşma, YPG’nin  yeni bir garantöre sahip olduğunu da ima ediyor;. Donald Trump, ABD güçlerinin Suriye'den aniden çekilmesini emrederek yeni garantör  rolün  şimdi Rusya’ya geçtiğini gösteriyor. Artık Moskova, genişletilmiş bir görevin bir parçası olarak Suriye'ye daha  fazla asker ve ekipman yerleştirmek zorunda kalacak.

Bu durumdan en karlı çıkan Rusya ve Suriye Rejimi, kısmen de Türkiye olmuştur. 

ABD’nin bu anlaşma ile Ortadoğudaki etkinliğin kaybetmeye başladığını ve Rusya’nın ise Ortadoğu ve Bölgede daha etkin konuma geçtiğini net olarak söyleyebiliriz.

Putin, Rusya ve Türkiye’nin dış politika başarısı olarak ilan ettiği bu anlaşma üstelik  Suriye’nin "Egemenliğini Ve Toprak Bütünlüğünü" korumayı da hedefliyor. 

Putin'e bir başka artı olarak, Ankara'nın Şam'daki rejimle doğrudan müzakere etmesinin ilk adımını da atmış oldu. Şimdi sıra Türkiye’nin Şam Yönetimine karşı atacağı adımlarda.
#HabereYorum Türkiye; Çok kısa bir yol varken, Neden çok uzun bir yolu denedi?
Başlangıcında ABD'nin güdümünde Suriye'de yangına körükle gitmeyip, Atatürk İlkeleri doğrultusunda YURTTA BARIŞ DÜNYADA BARIŞ ilkesinde hareket etseydi şu anda bölgede Lider Ülke, Dünyada da Saygın bir yere gelecekti. Halen daha Esat Rejime ile sıkı bir diyaloğa girmekte ayak diretmesi dış politikada kendisine puan kaybettiriyor.
Putin, Erdoğan'a kısaca ''Çözüm Adresi Şam'' dedi....
KAYNAKLAR:Reuters, Sputnik, Cumhuriyet, Gerçek Gündem

Yorum Gönder

0 Yorumlar