İKTİDARI KAYBETME KORKUSU-1

REFERANDUMDAN SONRA  AKP,

İçeride gerginlik, dışarıda yalnızlık! üstelik geri dönülmez bir yolda ve bunca sorunlar ve sorular arasında doğru bir strateji izlediği söylenemez.

Referandumdan beri geçen süre içerisinde ;

-AKP'nin ise Referandumda söz verdiği sorunları çözemediği ve çözemeyeceği anlaşılmaktadır.

Bu kapsamda; önümüzdeki Başkanlık Seçiminde barajı şaibeyle geçen bir Evet in başarı şansının olmadığını görmekteyim.

Üstelik; bunca sorun varken  ve sorunlarla yaşamaya devam edilirken  vatandaşın büyük bir kısmı da  tatmin olmuş gözükmüyor ve de alternatif arıyor.

YANDAŞ MAHALLEDE KAVGA

Son günlerde yandaş medyada, tartışmalar, sataşmalar, atışmalar diz boyu, nedenleri açık;

-AK  Partiden uzaklaştırılacak dokuz profile baktığımızda ses yükseltenlerin ve atışanların bu profillerle örtüştüğünü görmekteyiz

-Diğer taraftan, siyasi ve kripto fetocular için operasyon kapıda bir önemli nedende bu,

-Partiden ihraçlar, pasifize edilecekler, işinden olacaklar var,

-AK Partinin, düşündükleri ve hayal ettikleri şeyleri gerçekleştirmediği endişesi  içindeki  aşırı tutucuların memnuniyetsizliği,

-Seçim kaybedilirse ne yapacağız endişesine kapılan ortamı geren kraldan çok kralcı olanların işsiz kalma ve yalnızlaşma korkusu,

İşte kavganın nedenleri özetle bunlar; bir yerde olaylar seyrinde gitmezse, beklentiler olmazsa, hayaller gerçekleşmezse…;

-Korku başlar, sinirler gerilir, atıp tutmalar olur, adam satmalar, iftiralar, gammazlamalar,

İKTİDAR SIKIŞTI,

1949 Marshall yardımı ile Atatürk'e ve onun nezdinde Türkiye Cumhuriyetine bir saldırı başlatılmıştır ve bu saldırı devam etmektedir.

Saldırının başarılı olamamasının nedeni; Atatürkçüler ve TC bağlı olan kişi, kurum ve kuruluşlardır.

Resme bir bütün olarak bakmak lazım.

-Açılım nedeniyle iktidarı kaybetme riski,

-FETÖ ile mücadelede ciddiyetsizlik ve siyasi rant olarak kullanmak,

-Suriye'de iflas eden dış politika,

-Referandumdan çıkan zayıf bir iktidar,

- ABD ve Rusya ile yaşanan olumsuzluklar,

-Yandaş medyadaki kavga,

-Ekonomideki dar boğaz, işsizlik, terör.......

Kısaca İktidar sıkıştı; bir tarafı yapayım derken evdeki bulguru kaybetme riskiyle karşı karşıya,

İktidar sıkışınca; gizemli eller ona yardım eder ve,

Gündem değiştirir. Değiştirirken de FETÖ daki siyasi rant benzeri; CHP'yi karıştırır, Atatürk' saldırıyı arttırır. Kendine yeni siyasi rantlar yaratmaya çalışır ve partnerler arar.

Türkiye’nin her geçen gün daha fazla dış dünyadan kopuşunun ve izole oluşunun ve içeride ayrışmanın esas nedeni; Büyük Ortadoğu Projesinin Türkiye yansımasıdır.

Bu kapsamda;

Türkiye'ye öngörülen, İslamcı bir iktidara sahip olması ve muhalefetinde zayıf bırakılmasıdır.

''ARTIK ANALAR AĞLAMAYACAK'' TI?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip , Parlamenter Demokrasi artık yok, Kılıçdaroğlu'nun bağlantısı çıkarsa şaşırmayın diyerek aba altından tüm muhalefete sopa göstererek CHP'yi  FETÖ'cu ve Terör destekçisi ilan etti.

Bu kapsamda;  ''Artık Analar Ağlamayacak'' sözlerini, Feto'ya geçmişte yapılan koruma ve yolunu açmayı, Balyoz ve Ergenekon ve Kumpas davalarını, PKK ve İmralı  ile görüşmelerini vb tüm yapılanları unuttu mu diye sormadan edemeyeceğim.

Partililere seslenirken FETÖ'cu olanları bana bildirin derken sanki FETÖ'cüleri kendisi veya Devlet bilmiyorda bunu partiler ispiyon edececek. İnandırıcı değil kafa karıştırıcı...

Görünen şudur; AKP yeni yapılanmasında  kesinlikle FETÖ tasfiyesi olmayacak ve bu konuda da ciddi bir mücadele yapılmayacak.

Toplumda birlik ve beraberliği arttıracak tedbirleri almak yerine, tüm muhalefeti, muhalefet eden ve eleştiren kesimleri susturmaya çalışacak.

Kısaca; Toplumu daha da gerecek, kutuplaştıracak hareket ve eylemler içerisinde olacağı izlenim ve işaretleri açık ve ortadadır.

İFLAS EDEN DIŞ POLİTİKA

BOP'nin hedefindeki Türkiye, AKP Döneminde tamamen yanlış politika izlemiştir.

İçte ve dışta Yurtta Sulh, Dünyada Sulh ekseninde yürütülen iç ve dış politikaları terk eden AKP, Ümmetçi bir politika izlediğini iddia ederek mezhepçi yaklaşımlı bir politika izlemiştir.

Ümmetçi bir politika izlemek BOP’nin Ilımlı İslam dayatmasıydı ve BOP'nin bir hedefiydi .

 Bu yaklaşımlar hem  Dünyada ve üstelik de İslam Dünyasında karşılığını bulamamıştır.

3 saatte Şam'a gidip Emevi camisinde namaz kılacakken Suriye paramparça olarak, İsrail ve Büyük Ortadoğu Projesine hizmet edilmiş, üstelik Türkiye maddi ve manevi kayıplara uğramış, ilave güneyinde PPK/PYD Koridoru oluşmuştur.

Irak’daki gelişmeler ve Suriye'deki savaş ve gelişen durumlar sonucunda;

Binlerce insan ölmüş, meskun mahaller yerle bir olmuş, 5 milyondan fazla insan evinden/yurdundan olmuştur.

Türkiye ise göçmen ülkesi olmanın yanı sıra; ekonomik, sosyal ve siyasi kayıplar yaşamıştır.

ikincisi;

Mezhepçi ve duygusal yaklaşımlı bir dış politika ile Türkiye, İslam Dünyasında yalnız kalmış, içeride ise halkın arasında ayrışım yaratmış; Dünyada ise karşılık bulamadığı gibi içe kapanan bir Türkiye yaratılmıştır.

Türkiye Politikası,

 Gelinen noktada;

Özellikle Suriye Politikası başta olmak üzere Dış Politikası tamamen iflas etmiştir.

İKTİDARI KAYBETME KORKUSU

Anketler Moral Bozuyor,AKP oylarında düşüş var,

Kararsız seçmen sayısında artış var ve de kararsızların çoğu AKP seçmeni,

15 yıldır iktidarı omuzlayan AKP'de parti oylarındaki olası düşüş ve en önemlisi kararsız seçmen kitlesindeki yükseliş.

Metal yorgunluğu söylemi

Erdoğan'ın partiye katılması parti tabanında sinerji yaratsa da, gelen anketler ve parti yönetimince hazırlanan raporlarda, 'teşkilatlarda ve belediyelerde gerekli karşılığı görmediği' sonucuna varıldı.

İşte Erdoğan bu nedenle ilk kez yaz aylarında, parti örgütlerinde "metal yorgunluğu" olduğundan yakındı ve yorgun arkadaşlarını değiştireceğini açıkladı.

Kabinede dar kapsamlı revizyonun ardından 22 il başkanı istifa ettirildi.

Teşkilatlarda sessiz sedasız yürüyen görevden alma/istifalar devam ediyor.

Milli İrade mi? Saray İradesi mi?

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın istifasının ardından Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş görevi bıraktı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son MKYK toplantısında İstanbul’dan sonra 5 ilde belediye başkanının da 2019’u beklemeden ayrılacağını belirtti.

Belediye Başkanlarının istifaya zorlanması,

Olumsuzluk ve başarısızlık içerisindeki AKP’nini düşüşünü durdurmaz aksine hızlandırır.