Evet değerli dostlarım uzun bir aranın ardından, sizlerle yeniden buluşmanın heyecanını yaşıyorum.
Yaşadığım bu güzel heyecan bana yeni yazılar yazmam yönünde motive edici bir güç oluyor.
Bugün sizlere siyasi açıdan günümüz Türkiye’sinde yaşadığımız bazı olumsuz durumlardan bahsedeceğim.
Bu siyasi durumları biraz da benim penceremden okuyacaksınız.
Değerli dostlarım benim siyasi görüşümü aşağı yukarı biliyorsunuz.
Sosyal demokrat, Atatürkçü bir insanım.
Ülkemizde yaşanılan karşı devrim hareketleri maalesef son hız devam ederken inanın bana sizler gibi ben de fazlasıyla endişe duyuyorum.
Atatürk Türkiyesi’nden nerelere geldik.
Ben de sizler gibi o eski Türkiye’yi çok özledim ve korkarım uzunca bir süre bu özlem devam edecek gibi görünüyor.
Bugünkü Türkiye’de maalesef hırsızlık, yolsuzluk, tarikatlar eliyle dinin yörüngesinden saptırılması, Ensar ve diğer vakıflarda yaşanan ama bir şekilde üstü örtülen hatta çoğu zaman görmezden gelinen taciz tecavüz olayları, ülke ekonomisinin git gide kötüye gidişi, her geçen ay enflasyon artarken çay kaşığıyla verilen emekli memur işçi zamlarının kepçeyle bizlerden geri alınması ve daha bir çok sorun…
Ülke olarak o kadar çok derdimiz var ki hangi birinden bahsedeyim artık ben de şaşırmış durumdayım.
Az önce saydığım sorunların yanısıra adalet ve hukukun bitmiş olması, adalet saraylarımızın olup ta işlevlerini artık tamamen yitirmesi, TBMM’nin ismen varolup günümüzde iş göremez hale getirilmesi, bazı muhalefet partilerini anti demokratik yollarla ele geçirme çalışmaları, Atamızın kurulmasında öncülük ettiği Diyanet’in toplumun-halkın değil şimdiki iktidarın ve bazı tarikatların amacına hizmet edip kabul edilmesi çok zor fetvalar çıkarması, ülkemizin ne yazık ki artık çeşitli terör örgütlerinin cirit attığı bir Ortadoğu ülkesi olarak görülmesi ve emperyalizmin kucağında oturan yeni bir Türkiye…
Atamızın kurduğu laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nden o kadar çok uzaklaştık ki çoğu demokratik haklarımız maalesef elimizden alındı.
Türkiyenin Sorunları Üzerine
Mesela eylem yapmak için artık sokaklara çıkamıyor, demokratik haklarımızı savunamıyoruz.
Bunların yanısıra artık özel hayatımız konusunda bizler yerine bizi yönetenler karar almaya başladılar öyle ki kaç çocuk yapacağımıza dair düşünür ve konuşur oldular.
Değerli dostlar farkındayım hepimizin bildiği yaşadığımız bu gerçekleri tekrar sizlere hatırlattım.
Muhtemelen benim hissettiklerimi hissediyorsunuz.
Ama maalesef bu sorunlar ülkemizin ve hepimizin acı gerçekleri.
Son 15 yıldır ülkemiz maalesef çok ama çok kötü yönetiliyor ve güzel gelişmelerin olmasına hepimiz hasret kaldık öyle değil mi ?
Tabi ki bu soruya ben de sizler gibi EVET diyorum.
Güzel günlerin geleceğine dair inancımızı, umutlarımızı herşeye rağmen canlı tutmak zorundayız.
Çünkü umutlarımız var oldukça ayakta kalabiliriz.
Bu açıdan bence Mustafa Kemal Atatürk gibi düşünmeliyiz.
Değerli dostlarım, görüşmek dileğiyle. Sevgiyle ve barışla kalın…
.jpg)
0 Yorumlar