ANA SAYFA RESİM (HTML)

reklam

site logo

Katar Krizi ve ABD Koalisyon Hazırlıkları


Katar Krizi'inde Gelinen Nokta!

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’ın aralarında yer aldığı 13 ülke “terörü desteklediği” gerekçesiyle Katar’la diplomatik ilişkileri kesme kararı almıştı.

Katar, daha önce hiç görülmemiş diplomatik ve ekonomik ambargolarla karşı karşıya. Ülkeye gıda ve diğer tüketim maddeleri Türkiye ve İran tarafından sağlanıyor.

Körfez’in önde gelen ülkelerince diplomatik ve ekonomik olarak ablukaya alındığı ve bölgede krizin sürdüğü esnada ise Katar’a Türk askeri konuşlandırılmasını öngören karar tasarısı ise geçtiğimiz günlerde TBMM’de kabul edilmişti.

Suudi Arabistan'ın başını çektiği dört Arap ülkesi ayrıca, Katar'ın;

-İran'la ilişkilerini azaltması,

-Ülkedeki Türk askeri üssünün kapatılmasını,

- Katar Hükümetinin fonladığı El Cezire Televizyonu'nun da kapatılmasını
 talep etmişti. 

Ancak; Katar bu talepleri red etmişti.

Öte yandan; Katar Dışişleri Bakanı ülkelerine uygulanan ambargonun kaldırılması çağrısı yapmış ve ambargo altındayken hiçbir uzlaşma anlaşmasının imzalanmayacağını açıklamıştı. 

Nereden Çıktı Bu Kriz?

Bu durumu Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ve Trump'ın Ortadoğu Gezisi çerçevesinde  irdelemek gerekir.

ABD ve Batı, BOP  ile bir taraftan İslam Coğrafyasının denge unsuru olmasını engellerken; diğer taraftan da İsrail’in güvenliğini arttırmakta ve de bir Kürt Devleti’ni kurmaya çalışmaktadır.

BOP Öngörüsüne göre;

Kuzey Irak-Kuzey Suriye-Türkiye’nin Güneydoğusu-İran Batısında kurulması planlanan sözde Kürt Devletinin;. Irak ayağı tamamlanmış, Suriye bölümü tıkandığından Türkiye bölümü askıya alınmış, İran da ise buzdolabına konulmuştu.

Diğer taraftan; BOP ile Ortadoğu’ya Demokrasi getirileceği vurgulanmaktaydı.

Bu kapsamda; mutlak monarşiyle yönetilen, Suud ailesini eleştirinin bile ölüm sebebi olduğu Suudi Arabistan’a kimse demokrasi getirmek gibi bir düşünce içerisinde olmamış bugüne kadar.
Tıpkı ne yaparsa yapsın İsrail’e bir şey denmediği gibi.

Hedefde Neden Katar Var?

Görünürdeki sebep; Katar’ın “teröre verdiği destekti.” Çok sırıtan bir gerekçeydi bu. Destek verilen örgütler arasında Hamas, IŞİD, Müslüman Kardeşler ile Yemen’de yönetime karşı savaşan Husiler sayılmıştı.

Katar’a tavır alanların topraklarında yeşermişti bu örgütler. Özellikle de Suudlar, El Kaide ve türevi örgütleri alabildiğine desteklemişlerdi. IŞİD de Suudlara yakın Selefi ve Şii düşmanı olan bir örgüttü. Suriye ve Irak’ta binlerce Şii’yi acımasızca katletmişti. Müslüman Kardeşler de Sünni anlayışa sahipti. Onlar da bu anlamda radikal bir Şii karşıtlığına sahiptirler. Müslüman Kardeşlerin Filistin’deki uzantısı olmaktan öteye geçemeyen Hamas’ı da bu katogoride sayabiliriz.

Peki, Sünni terör örgütlerini destekleyen Katar, nasıl oluyor da aynı zamanda Yemen’deki Şii Husi’leri destekler. Açıklanması ve doğruluğu çok zor bir iddia!

Katar Krizi ile Ne Yapılmak İstendi?

Görüldüğü gibi Suudi Arabistan’ın başını çektiği Arap ülkelerinin “Katar terörü destekliyor” tezi tutarsızdı.

Ayrıca vurgulanan diğer husus İran ile yakınlaşmaydı. Peki, Katar yönetimi neden böylesine hem de aynı dili konuştuğu, aynı mezhepten olduğu ülke yönetimlerince hedef edilmişti.

Katar yönetimi, Sünni olmasına rağmen İran ile iyi ilişkiler geliştirmeye çalışıyordu. Hatta İran ile irtibatlı olarak Körfez’de yeni ve çok zengin sıvılaştırılmış doğal gaz sahası açma çalışmaları vardı.

Öte Yandan; Katar’ın Türkiye’ye yönelik de büyük yatırımları bulunuyor. Katar’daki olumsuz gelişmeler ekonomik dar boğazdaki Türkiye ekonomisini çok daha büyük sorunlarla karşı karşıya bırakacak gibi duruyor.

Peki, Suudlar, bir kısım Arap ülkesini arkalarına alarak bu kararı bağımsız mı aldı? Bunu söyleyebilmek için ciddi saf olmak gerekir. Malum, Irak’ın işgaliyle bölgedeki ülkelerin bölünme projeleri hayata geçirilmektedir. Irak ve Suriye’nin durumu ortada.

Ortadoğu’da halen bölünmemiş, gücünü muhafaza eden sadece iki ülke kaldı; Türkiye ve İran.

Bunlar yönetilebilecek hale getirilecek kadar küçültülmeden, emperyalizmin bölgede tam hâkimiyeti söz konusu olamaz. Zaman daralıyor.

PYD'yi müttefik olarak gören, Astana'da alınan kararları sıcak karşılamayan, Türkiye'yi dışlayan Irak ve Suriye'de Türkiye ile menfaatleri çelişen bir ABD, Türkiye'ye karşı argümanları da hazır; 

-F. Gülen'in iadesi  konusunda şimdiye kadar ağırdan alan ABD, FETÖ ile mücadelede siyasi ayağına dokunmayan, etkili bir mücadele yapmayan ve de üstelik siyasi rant aracı olarak kullanan Türkiye'ye ne derece yardımcı olur? Hiç de olmaz, kullanır.

-Zarrab  davasını koz olarak kullanmayı planlayan ABD, Türkiye'den beklenmedik taleplerde bulunabilir mi? Gayet net zaten planı bu!

-Rusya'dan S-400 Hava Savunma Füzesi almayı planlayan Türkiye'ye karşı ne gibi öneriler sunabilir? NATO'ya dahilsin alamazsın der, engeller!

İran’ın ise öncelikli hedef olduğunu ABD yönetimi açık açık söylüyor. İran’a yapılacak bir operasyonun, sadece İran’da değil, bölgede ciddi bir Şii tepkiyle karşılaşacağı açık.

Bir Şii-Sunni Savaşı Hazırlığı mı?

Bölgede Şii, Sünni kavgası başlarsa çok uzun ve kanlı süreceği kesin. En çok sevinecek kesimler de belli; Silah tüccarları ve İsrail.

Katar olayı üzerinden taşlar tam yerine oturmasa da bir bloklaşma söz konusu. Hem de uzun süredir olmayan sert bir bloklaşma.

Trump’ın, 22 Mayıs 2017 tarihinde gerçekleştirdiği Ortadoğu (S.Arabistan, İsrail) gezisinin amacı; Ortadoğu’da, Türkiye’nin de üyesi olduğu Rusya_İran eksenine karşı, ABD yanlısı bir koalisyon tesis etmekti.BU Koalisyon'nun;

-Suudiler,
-Ürdün,
-Mısır,
-İsrail,
-Filistin Yönetimi
-Kürt örgütlerini içermesi öngörülmekte ve genişletilmesi de planlanmaktadır.

Türkiye Bu Krizin Neresinde?

İran’a yapılacak bir operasyonda haliyle Türk topraklarına gereksinim duyulacaktır. İlk önce Türkiye’yi buna rıza göstermesi için sıkıştıracaklar. Emperyalizm, BOP kapsamında 2020 yılı sonrasında Türkiye’nin de bölünmesini arzu ediyor, bu yönde çalışıyor, plan yapıyor.

Emperyalizm, BOP ile bölgede politikalarına taş koyacak bir yapı istemiyor. Olabildiğince bölünmüş, ayrışmış yapılar arzu ediyor. Bunun hazırlıkları yapılıyor.Şimdi Türkiye ve İran'a ve hatta Rusya ile Çin'e de  Katar üzerinden bir mesaj veriliyor.

Bu çerçevede, büyük oranda sıcak para ile ayakta durmaya çalışan Türkiye ekonomisinin en önemli dayanaklarından biri Katar’dan gelen sıcak para.

Katar’ın en önemli hedef olma sebebi, Türkiye ekonomisinin ona olan ihtiyacıdır.

PYD/PKK ya her türlü silah ve eğitim verilerek Türkiye’ye karşı hazırlanıyor. Barzani, Eylül ayında bağımsızlık referandumuna gidiyor.

Doğu Akdeniz’deki doğalgaz yatakları giderek önem kazanıyor.

Özetle; ABD Koalisyon Hazırlıkları son hızla devam ediyor. Hedefte Türkiye ve İran var. Bu iki ülke Katar Krizi ile dolaylı tehdit edilmiştir ve tehdit edilmeye de devam edilecektir.


Yorum Gönder

0 Yorumlar