AKAR-FİDAN İKİLİSİ

15 Temmuz akşamı açıklanamayan ve sis perdesi kalkmayan 4 saatin en çok konuşulan iki ismi Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan,

TBMM'de Darbe Komisyonuna da ifade vermediler ve vermedikleri gibi kamuoyu vicdanında ve Devlet katında görevlerinde ihmal olmasına rağmen halen daha bu görevlerine devam ettirildiler.

İlave olarak basında ve kamuoyunda bir hayli tartışılan bu ikilinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yurt dışı gezilerinde genellikle yer almaları,

Ayrıca birlikte bazı önemli, tartışmalı ve gizemli isimleri de ziyaret etmeleri dikkatlerden kaçmadı.

Gelelim Erdoğan'ın ABD ziyaretine;

NTV’nin haberine göre görüşmelerde masadaki başlıklar arasında,

-Olası Rakka operasyonunda kullanılacak güçler,

-Fethullah Gülen’in iadesi

- Suriye

-Kuzey Irak’ta devam eden TSK operasyonları gibi maddeler ön plana çıkıyor.  

Ziyaretin 15-17 Mayıs 2017 tarihlerinde gerçekleşeceği söyleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyareti 10 gün öncesinde, ön çalışma gerçekleştireceği belirtiliyor.

ABD de ön hazırlık yapmak nasıl bir şey?

Üstelik bu ekibin içerisinde Dış İşleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Milli Savunma bakanlığı neden yer almıyor?

Görüşülecek madde başlıklarından devam edersek;

PYD'yi müttefik olarak gören ve Türkiye'yi dışlayan bir ABD, Türkiye'nin Rakka operasyonuna katılmasına ne derece sıcak bakar bilinmez. 

Diğer taraftan, Kuzey Irak'da da menfaatler çelişiyor. 

Üstelik; F. Gülen konusunda şimdiye kadar ağırdan alan ABD , Zarrap davasını da dahil edersek çok zor ve perde arkası olayların olacağı bir ziyaret söz konusu,

Kalın, Akar ve Fidan'ın ABD'ye bu sürpriz ziyaretlerinin ise tamamen farklı konular içerdiğini düşünüyorum.

Bu kapsamda söz konusu ziyaretin;

-15 Temmuzdaki gizemli 4 saat ve bu ikilinin halen daha görevlerine devam etmeleri

-Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yurt dışı gezilerinde yer almaları,

-FETÖ'nün henüz siyasi ayağına ve üst düzey kriptolarına dokunulmaması,

-Zarrap Davasının seyri,

-En son FETÖ'dan yargılana Kadir Topbaş'ın damadının serbest bırakılması konularıyla bağlantılı olduğunu düşünüyorum.

Bu ikili, güçlerini Türkiye dışında aynı gizemli merkezlerden alıyor. (Bu merkezler elbette biliniyor). Şimdilik dokunulmazlar arasındalar,

ABD Görüşmelerine gelince; sözde yukarıdaki konular gündemde ancak; perde arkasında Türkiye'nin milli menfaatlerine ters düşecek ABD talepleri olabilir.