-Terör örgütleri PKK ve FETÖ'ye yönelik
operasyonların durdurulması,
-Açılıma geri dönülmesi,
-HDP'li milletvekillerinin
dokunulmazlıklarının iade edilmesi ve Tutuklu vekillerin serbest bırakılması,
-OHAL'in bir an önce kaldırılması,
-Tutuklanan FETÖ'cülerin serbest bırakılması
ve tüm haklarının iade edilmesi
- FETÖ şüphelilerin mallarına el konulması
eleştirisi,
-Giyabi yargılamada vatandaşlıktan çıkarma
maddesinin kaldırılması önemli konuları yer almaktadır.
Bu durum hassaslaşan Türkiye'ye karşı BOP kapsamında yürütülen Avrupa çalışması olarak yansımaktadır.
Diğer taraftan;
Bugün
TSK'lerinin, Kuzey Irak ve Kuzey Suriye'ye düzenlediği havadan ve karadan
belirli hedefleri bombalaması,
-ABD tarafından tepkiyle karşılanmış ve
yapılan açıklamalarda YPG'den müttefik olarak bahsedilmiş,
-Avrupa'dan da benzer açıklamalar yapılmış,
-YPK/PKK, akabinde sınır karakollarımıza
saldırmıştır.
Sanki bir orkestranın elemanları gibi ayrı
sazlar ama aynı şarkıyı çalıyorlar.
Bu
iki olay;
BOP'nin
hedefinde Türkiye olduğunu belgelemektedir. Başka kanıt aramaya gerek yoktur.
3
saatte Şam'a gidip Emevi camisinde namaz kılacak dış politika iflas etmiştir.
Bu politikanın iki yanlış yansıması olmuştur.
Birincisi;
Suriye'deki
savaş ve gelişen durum, BOP'nin bir hedefiydi ve en çok avantaj sağlayan İsrail
olmuştur.
Binlerce insan ölmüş, meskun mahaller yerle
bir olmuş, 5 milyondan fazla insan evinden/yurdundan olmuştur.
Türkiye
ise göçmen ülkesi olmanın yanı sıra; ekonomik, sosyal ve siyasi kayıplar
yaşamıştır.
ikincisi;
Mezhepçi
ve duygusal yaklaşımlı bir dış politika ile Türkiye, İslam Dünyasında yalnız
kalmış, içeride ise halkın arasında ayrışım yaratmıştır.
Türkiye, gelinen noktada;
Özellikle Suriye Politikası başta olmak üzere
Dış Politikasını acilen gözden geçirmeli ve ülke menfaatine dayalı evrensel bir
politika izlemelidir.
Mevlüt Bayrak
Mevlüt Bayrak